8 Temmuz 2012 Pazar

Kayboldum ben

Bu aralar kaçtım mı ortadan tam olarak kayboluyorum. Finaller bitti, kağıt okumalar, sonrasında bizim fakültede düzenlenen uluslararası sempozyum, konuklarla ilgilenme vs derken kaybettim kendimi. Hemen sonrasında izne ayrılıp bebeklerimle vakit geçirince iyice ortalarda yoktum. Berke Bey'in yediklerini kusması, ateşlenmesi, özellikle ateşin geceleri 39 dereceyi aşması bizi perişan etti. Neyse ki hemen müdahale ettik de iyileşti kuşui kardeşine de bulaşmadan hem de.

Bu arada internete kısa kısa bakıp kaçabildim, blog yazamamanın utancıyla takip ettiğim bloglara bile bakamadım, hala da bakabilmiş değilim. Haftaya daha çok vaktim olur sanıyorum çünkü tatile çıkıyoruz oh be. Kendimizi deniz, kum, güneşe vereceğiz. Geçen seneki tatil fotolarını henüz koyamamışken bu sene yine bir sürü foto çekeceğiz, bakalım onları koyabilecek miyim. :)

Şaka bir yana, kocamla o kadar yorulduk ki bu aralar, tatili iple çekiyoruz. Kafamda hep şu sahne var bu ara ne zaman tatili düşünsem: Bir film vardı, 3-4 çocuklu bir ailenin anne-babası 1 hafta başbaşa tatile çıkar ve çocukları yaşlı bir bakıcıyla bırakırlar, bakıcı ölür, çocuklar başının çaresine bakar falan. kamera zaman zaman anne-babanın tatiline geçiş yapar ve her seferinde anne-babayı kah odalarında, kah havuz-deniz kenarındaki şezlonglarda uyurken görürüz. Galiba bizim tatil de böyle olacak :)

Tatilde görüşmek üzere...