4 Kasım 2009 Çarşamba

Kıtır-2

Yeni Kıtır'ımızdan bahsedemedim sizlere. Gelişi biraz uzun sürdü, çok bekledik onu. Gonzales yetiştiren bir arkadaşım var (maalesef bu işi bırakıyor). Nasıl bir Kıtır istediğimizi sordu ve farklı tiplere ait bir sürü fotoğraf verdi. Biz de 16 farklı tipin arasından seçim yaptık. Seçimi MSN üzerinden güzellik yarışması şeklinde gerçekleştirdik. İnternetin bir ucunda ben, diğer ucunda kocam fotoğraflara puan verdik. Önce ilk 10 sonra ilk 5 ve daha sonra da ilk 3'ü belirledik. Daha sonra seçilen hayvanın görevlerini yürütemeyeceği anlaşıldı ve 1st runner-up, daha sonra 2nd runner- up ve sonrasında da kimbilir kaçıncı runner-up tacı giydi. İşin özü şu, arkadaşım damızlıkları bir araya getiriyor ama sonuçta çıkan yavrular fotoğraftakiler gibi olmayabiliyor. Genetik bizim yarışmamızın farkında değil tabi. Peki tek kriterimiz bu muydu? Hayır. Erkek olması ve kırmızı gözlü olmaması gerekiyordu. Bu yüzden ilk çiftleşmede olmadı, ikinci çiftleşmede olmadı, ancak 1.5-2 ay sonra minik Kıtır'ımıza kavuştuk. Kendisi bir önceki Kıtır'ımızın aynısı. Gerçi bu sadece dış görünüş açısından benzerlikmiş, geçen hafta bunu anladık.
Kıtır'ımızı 2 hafta önce eve götürdüm. Kıtır-1 2 kez tatile gitmişti, eve gidişi de kocamın şoförlüğünde arabayla olmuştu. Kıtır -2 ise hızlı trenle evine gitti, hem de business class'ta. Daha hızlı trene binmemiş bir sürü insan var ülkemizde, Kıtır onlara fark atarak başladı hayatına. Öbür Kıtır'ımız kocamanmış bunun yanında, bu minicik bir şey, parmak çocuk gibi. Bayıldık kendisine. 12 gramlık minik bir bebek.

Nasıl aynı anne babadan doğan kardeşler aynı olmuyorsa bu Kıtır'ımız da görünüş haricinde diğerinden oldukça farklı. Kafesine koyduğumuzda hemen etrafı araştırmaya girişti ama içerideki tekerle kesinlikle ilgilenmedi. Kıtır-1 geceleri tekerden inmez, fıldır fıldır koşar dururdu. Bu hayvanların yatmak ve dışkılamak için belli yerler seçiyor olmalarına rağmen Kıtır-1'in böyle bir alışkanlığı yoktu. Kıtır-2 ise bu konuda kesinlikle bir sınır çizmiş durumda (1-2 ufak vaka haricinde). Tekerle ilgilenmiyor (tahminimizce henüz çeviremiyor, bu hafta 13 gram olmuş, ne yapsın minicik hayvan, biraz daha büyüyünce artık). Kıtır-1 tellere tırmanır bir süre sonra yere düşerdi, kafesi açık bıraktığımızda çıkamazdı ama bu ortalığın tozunu attıracak gibi. Tellere büyük bir ustalıkla tırmanıyor, fazla düşmüyor ve işi abartarak komando eğitimi görür gibi kafesin üst kısmında ön ayaklarıyla bir uçtan öbür uca dolaşıyor. Sağdan sola git, oradan arkaya devam et derken örümcek adam gibi dolaşıyor. Uyku düzeni tüm bebeklerde olduğu gibi henüz oturmamış. Biz yanındaysak uyanık ve numaralar sergiliyor, tellerin yanına gelip bize bakıyor ve Kıtır-1'den çok daha fazla yemek yiyor. Galiba bizi seviyor çünkü biz etraftaysak hep kafesin yanında bize bakıyor ve elimize aldığımızda hiç ısırmıyor. Kıtır-1'in reenkarnasyonla bize geri döndüğünü düşünüyoruz. Kocam dün akşam arayıp nihayet tekeri keşfettiğini söyledi, garibim minicik kütlesiyle çevirmeye çalışıyormuş. Sizin için fotoğrafını çekeyim dedim ama hayvan o kadar hareketli ki makineyi hızlı çekime ayarlamama rağmen çekilen tüm fotoğraflar flu. Tek bir poz var, o da kocamın elleriyle sabitlediği poz. İşte koca kulaklı minik Kıtır'ımız. Komando Kıtır'ın minik bir videosunu da ekliyorum. Belki G-Force filminin ikincisini çekerler de bir yapımcı bizim Kıtır'ı keşfeder :)
(Videoda düştüğüne bakmayın, artık iyice ustalaştı, hiç düşmeden dakikalarca tüm hünerlerini sergilediği daha uzun bir video da var ama buraya ekleyemem sanıyorum). İşte minik komandomuz.

10 yorum:

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Seni çirkin seni nasılda akrobatik hareketler yapıyor.
Bir ara bende istemiştim sonra çocuk falan derken kaldı...

ferulago dedi ki...

Pek çok insan gördüğünde ııyhhh, besleyecek başka şey mi bulamadın diyor ama çok tatlı bu, tavsiye ederim :)

meltem dedi ki...

ben ıyyyghhhh demiyorum yüzü çok da sevimli ama maalesef ben de fare fobisi olduğu için ve de kendisi çok benzediği için önyargıma engel olamıyorum:(

ferulago dedi ki...

meltem, fareyle hiç alakaları yok, kuyrukları minicik, suratları daha yayvan ve çok sevimli, fare suratı gibi değil. Farelerden ben de hoşlanmam (fakültedeki kobayları bile sevmezdim) ama buna bayıldım. Bir şans versen? :)

Hamarat hanım dedi ki...

Çok ufacıkk..
Bizim muhabbet kuşumuz var. ama 8 yaşındaki kızım hamster istiyor. Ben hayvanları seviyorum ama dokunamıyorum:( Küçük kızım kedi istiyor:) Bunu görse kesin " anne n'oollluurrrrr" diye yalvarmaya başlar.

ferulago dedi ki...

Hamarat Hanım, 2 tane de muhabbet kulum var benim. İmkanım olsa kedi, bahçeli evim olsa köpek de alırım ama şu anda bir hayal benim için. Hamsterler çok büyük oluyor. Ayrıca bildiğim kadarıyla kafesleri bir miktar kokuyor. Koskoca hayvan tabi, çiş-kaka derken eğer evde çocuk da varsa sürekli temiz tutmak lazım. AM bunlar pek şeker. Küçük oldukları için temizlik fazla sorun değil, yazları çok sıcak olduğunda kokuyor sadece o da kafesi bir süre temizlemeyi unutursak. Bir düşünü bence :)

GeCe dedi ki...

çok sevimliymiş

ferulago dedi ki...

GeCe, teşekkür ederim :) Kendisini görsen daha da sevimli

lori dedi ki...

5 kere seyrettim, gece 1:15 burda ve ben kahkahalarla guluyorum cooook tatli! cok cok uzun yasasin! harika bisey buu!
bu arada, beni sorcak olursan donucem :)
l luv u! mucxx!

ferulago dedi ki...

loricim, daha uzun videoları da var ama ekleyemedim çok uzun diye. Bir görsen örümcek gibi, manyak gibi tepelerde dolaşıyor. Çabuk gel bu arada, özledim yazılarını, pek çok şey yazacaktın, bekliyorum hepsini :)