27 Mayıs 2008 Salı

erkek cüzdanı

Erkek cüzdanlarını seviyorum. Bence daha küçük ve kullanışlılar. Kadın cüzdanlarının o devasa büyüklüklerini sevmiyorum. Elbette küçük olanları da var ancak hepsinde ortak olan ve sevmediğim bir özellik var: bozuk para gözü. Kuruşlar hayatımıza tekrar girmeden önce bile ayrı bir bozuk para çantası kullanırdım, o yüzden erkek cüzdanı kullanmak bana her zaman cazip gelmişti. Ve kısa bir süre öncesine kadar da erkek cüzdanı kullanıyordum. Ama her cüzdan da olmazdı tabii ki, ille de Matraş olacak. Yıllar önce bir Matraş erkek cüzdanı hediye edilip de el koyduğumdan beri cüzdanlarımı paraya kıyıp Matraştan almaya başladım. En son kullandığım cüzdanın emekliliği gelince eşim bana rest çekip kadın cüzdanı almam konusunda ısrarcı oldu. İstemeye istemeye kadın modellerine bakmaya karar verdim. İstediğim ebatta bir tane buldum ancak bunun da bozuk para gözü vardı. O gözü kullanmazsam cüzdan şişmez diye kendimi ikna ettim ve aldım. Aldığım şeyler içime sinmediği taktirde asla yüzüne bakmama huyum olduğundan (annem alışveriş sırasında bana fikir vermekten bu yüzden yıllar önce vazgeçmişti) içime sindirmeye çalıştım ve başardım da. Cüzdanımı bayağı bayağı seviyorum. Hatta alalı sadece 2 hafta oldu ama sanki hiç erkek cüzdanı kullanmamışım gibi geliyor. Bir de erkek cüzdanlarında fazla renk alternatifi olmuyor, biz kadınlar gibi cıvıl cıvıl yaratıklar değiller, o yüzden ya siyah ya kahverengi, alternatif az. Yeni cüzdanım o yüzden de beni tavladı diyebilirim. Gerçi üç kuruş fazla olup kırmızı da olsaydı keyfime diyecek olmazdı :)

2 yorum:

İLKAY dedi ki...

HAYIRLI OLSUN...
kusura bakma eller kollar boş, ama idare ediver, seni kendi blogumda günlükler kısmına ekledim hediyeden sayıver. Nasıl bir hediyeyse bu, duyan duymayan gazetede yazıyorum sanacak...Böyle bir memlekette yaşayan, eğlenceli, espirili, eli kalem tutan, etrafında olanların farkında olan insanlar olduğumuz sürece ne bizde konu biter, nede şevk. Sonuçta bu blog işinden bize bayağı ekmek çıkar. (Ekmek demişken makine cevabını blogumda yazdım).
Cüzdan meselesine gelecek olusak; senelerdir rutin olarak farklı insanlardan cüzdan hediye alırım. Daha fırsat olmadı ki kendime istediğim şekilde bir tane alayım. Bu sebepten öyürü cüzdanlarım hep kapı kadardır. Doğal olarakda çantalarım küçük bir kuzuyu içine alacak kadar büyük oluyor. Cüzdanı al eline çık zaten çanta sayılır boyutunda. İlk fırsatta küçültmek lazım. Nasıl olsa içi boş şu sıralar...:)))

ferulago dedi ki...

Sağol varol İlkaycım, seni hergün takip eder oldum, blogundaki diğer kişilere de ara ara bakıyorum. Güzel birşeymiş bu blog dünyası.