Aralıklı olarak ağlayarak geçti diyebilirim. Biri mutluluktan, biri öylesine biri de içimin acıması nedeniyle.
İlk ağlayışım uzun süredir görmediğim bir arkadaşımla yaptığım telefon konuşması nedeniyle. Ağustos'tan beri görmüyorum kendisini. Çok yakın arkadaşımdır, sürekli görüşürüz konuşuruz ama 3 aydır sesini duyamadım kendisini göremedim, iyilik haberlerini hep başkalarından aldım. Hastanede yatıyordu, çok büyük ameliyatlar geçirdi, yaşama tutundu canım arkadaşım, zaten bundan en ufak bir şüphem yoktu. İşte onunla konuştum dün. Öyle mutlu oldum ki mutluluktan ağladım.
Sonra kocamla film seyrettik. Herhalde önceki telefon konuşmasından olsa gerek, filmde ağladım (aslında sulugözüm biraz, normal birşey bu).
En son da haberlerde yavru bir kedi gösterdiler. Bir köpek kulübesinde bulup belediyeye haber vermişler. Veteriner gelmiş hemen hayvanı alıp hayvan barınağına götürmüş, kalp masajı yapmışlar, hayata döndürmüşler. O hayvanın yüzündeki ifade, veterinerin minik kalbine masaj yapışı (ki kedilerin kalbi nerededir bilmiyorum bile), o minicik hayvanı kurtarmak için çaba sarfetmeleri öyle duygulandırdı ki beni. Bak şimdi de doldu gözlerim hay aksi.
Allah hep mutluluk gözyaşları versin hepimize.
2 yorum:
geçmiş olsun arkadaşına canım inşallah hep mutlulktan olur gözyaşlarımız
GeCe, çok teşekkür ederim. Daha da iyi olacak biliyorum :)
Yorum Gönder