9 günlük tatili bitirdik. Başlarda hiç bitmeyecek gibi geliyordu, dile kolay, tam 9 gün. Ama bitti işte, pazar geliverdi. Yarın sabaha yine geri dönüş var benim için.
Bol bol dinlendiğim bir tatil oldu bu. akademik açıdan pek verimli değildi maalesef, hazırlanacak bir poster, düzeltilecek bir makale ve ekstra işler hala tam olarak bitmedi. Tatil modundan çıkamıyorum ama bu kadar da olsun. Tam 9 gün boyunca evimde oturmak, kocamla birlikte vakit geçirmek benim için paha biçilemez bir lüks. Ankara'ya dönünce hız veririm çalışmaya.
Bu tatil akademik açıdan sönük olsa da ev açısından çok parlak geçti. Kocamın ellerine sağlık tabii. Ne zamandır mutfağı boyamak istiyorduk. Boyayı almıştık bile. Aslında Mutfak, antre ve oturma odası üçlüsünü boyayacaktık, yaz tatilinde diğer ikiliyi halletmişti becerikli kocam, bunu da bayram tatilinde yaparız demiştik. (Yaparız, ederiz yazdığıma bakmayın, ben sadece getir, götür, onu sil, bunu kaldır yapıyorum, çırak kadar bile faydam yok, ustabaşı götürüyor tüm işi). Geçen cuma kocam bana sürpriz yapmaya karar vermiş, mutfağı boyamış. Eski su yeşili, soğuk görünümlü mutfaktan şimdiki sıcak pembe mutfağa dönüşmüş. Perdeler, duvardaki tablolar bile farklı görünüyor sanki. Bir renk bu kadar mı değiştirir yaşanan yeri. Ve bir insan sırf karısı mutlu olsun diye sabahtan akşama durmadan çalışıp tüm boya badana işini halleder mi. Helal olsun ona.
Kocamın ev bakımı bununla da bitmedi. Muhtelif zamanlarda banyonun kabaran tavanını kazıdı ve boyadı, bilimum musluk contasını değiştirdi, hatta duşakabini komple söktü, temizledi ve tekrar monte etti. Duşakabin yeni alınmış gibi oldu. Üşenmeden yaptı valla helal olsun.
Evde becerikli bir erkeğin olması harika birşey. Bir arkadaşımın kocası korniş taktırmak için adam çağırıyordu, onlarla kıyasladığımda benimki süpermen gibi birşey oluyor. Bir de şu var, benim babam da ev işleriyle pek alakadar olmaz. Bizim evin ustabaşı hep annem olmuştur. Kah orayı burayı boyar, kah elektrik tesisatıyla uğraşır, matkapla duvar deler vs, inanılmaz bir kadındır. Bir nevi MacGyver. Ben de herhalde annemin etkisi olacak Praktiker, Koçtaş gibi mağazaları gezmeye bayılırım. Kocam da becerikli olunca buralarla daha bir ilgilenir oldum. Geçenlerde yine Koçtaş'tayken toz maskelerinin olduğu kısımda maskenin birini elime almış, bir türlü bırakamamıştım. Kocam da istiyorsan alalım demişti. Almayı çok istiyordum ama nerede kullanacağımı bir türlü uyduramamıştım. Fakültede lab.da kullanayım desem ne alaka, evde nerde kullanacağım peki? Normal doktor maskeleri gibi değil bu, sert, belli bir kalıbı olan ve ucunda toz filtresi bulunanlardan. Hızarla kereste keseceksem tamam ama kesme tahtası üzerinde marul keserken kullanamayacağım bir şey. Makul bir neden bulamadığım için yerine bırakmıştım, ama hala aklımda anlaşılan. Fakültede de bir tornavida takımım vardır. Geçenlerde printer kağıt sıkıştırıyordu, aleti neredeyse komple sökmüştüm ama sorun silindirleri kaplayan, herhalde sıcağa karşı yalıtım yapan naylon kılıklı bir kılıfın parçalanmasıymış, elimden gelen bir şey olmadı yani.
Neyse, bu yazı kocamın meziyetleri üstüneydi, benim değil. Aman nazar değmesin, elleri dert görmesin onun. Sizlerin evlerinizde de birer MacGyver olması dileğiyle, ama erkek ama kadın...
1 yorum:
eee helal olsun adamcağızına... ellerine sağlık
Yorum Gönder