14 Ekim 2009 Çarşamba

Ne acı bir haber

Siz de okumuş veya haberlerde seyretmişsinizdir "Gelinlikle çıktığı eve kefenle döndü" haberini. Ne acı bir şey, Allah öncelikle annesine, babasına ve sonra eşine sabır versin. Anne baba güle oynaya uğurladıkları kızlarının "biz vardık" haberini beklerken ölüm haberini alıyor. Gerçekten de çok acı. Eşi hala yoğun bakımdaymış, acaba karısının öldüğünü biliyor mu? Öğrenince yaşayacağı acıya bir de arabayı kullandığı için vicdan azabı eklenecek. Kararan hayatların yanında yaşam bulanlar da var ama. Ailesi kızlarının organlarını bağışlamış. Onların sayesinde birkaç kişi yaşama tutunacak, sağolsunlar.

Bu haberi okuyunca aklıma kendi balayı yolculuğumuz geldi. 11 Ekim 2004'te, ben 2 günlük evliyken belki de bizim haberimiz olacaktı, 2 günlük gelindi vs. diye. Neyse ki verilmiş sadakamız varmış, birşey olmadan atlattık. Ailelerimize, daha doğrusu kimseye söylemedik üzülmesinler diye. Hala da bilmiyorlar ama bu haberi görünce bloguma yazmak istedim.

Pazartesi günü Antalya'ya doğru erkenden güle oynaya yola çıkmıştık. Kocamın Fiat Tipo'su vardı o zaman. Kemerlerimizi taktık, gideceğimiz otel hakkında konuşa konuşa gidiyorduk. Kütahya'yı geçtikten sonraydı herhalde, kocam arabadan bir ses geldiğini farketti. Sürekli arabanın tıkırtılarını dinler zaten, iyi ki dinliyormuş. Arabada bir sorun olduğu aklımıza gelmedi çünkü uzun yola çıkacağımız için bakım yaptırmıştık. Hala da her yıl yaz tatiline gitmeden önce yaptırırız.

Neyse. Bir yerlerden hızlandıkça artan bir ses geliyordu, tekerlerde bir problem mi var acaba diye bir tamirci bulduk ve durduk. Tamirci "abi, iyi ki gelmişsiniz" dedi. Meğer arabanın bakımını yapan usta tekerleri kontrol ettikten sonra ne denir o vidalara şimdi aklıma gelmedi, sıkmayı unutmuş. Vidaların 2 tanesi gevşek olduğu için biz hızlandıkça baş tarafları kopmuş gitmiş, tekeri tutan tek bir vida kalmış, o da yakında gidiciymiş. Detayları çok da hatırlamıyorum aslında, kötü bir tecrübeydi, aklımdan silmeye çalışmışım galiba. Kocam daha detaylı hatırlıyordur.

Hızlı giderken tekerin patlaması da çok kötü bir şey ama sürücü tecrübeliyse toparlama imkanı olabilir. Bu durumda ise sol ön teker fırlayıp gidecek, biz de kimbilir ne hale gelecektik. Orada 1-2 saat kadar kalıp yaptırdık ve sonrasında yolumuza devam ettik. Ne mutlu bize ki biraz gecikmeli de olsa ailelerimizi arayıp "biz vardık" diyebildik. Verilmiş sadakamız varmış herhalde.
Keşke o kızcağız da arayıp "vardık" diyebilseydi ama galiba kader işe karışıyor burada. Allah geride kalanlara sabır versin.

9 yorum:

meltem dedi ki...

habere çok üzüldüm.. trafikden çok korktuğumu maalesef böyle bi fobim olduğunu söylemeliyim:(
siizi de allah korumuş gerçekten
geçmiş olsun

ferulago dedi ki...

meltem, biraz kaderci olmak lazım bu gibi konularda. Sonuçta kazalar sadece trafikte olmuyor. Önlem almak, dikkatli olmak lazım, ondan sonrası için benim de diyecek şeyim yok. Eşim ehliyet kemeri kullanmazdı mesela evlenmden önce, önce benim zorumla takmaya başladı şimdi kendiliğinden takıyor. Biz dikkatli olalım yeter :)

^zeynep^ dedi ki...

valla bak okurken yine gözlerim dolu dolu oldu. Allah ailesine sabirlar versin. Size de çok geçmis olsun. Dedigin gibi verilmis sadakaniz varmis.

Trafik kazalarinda en çok üzülüdügüm ise suçu olmayanlarin kurban olmasi. Elbette kaderin önüne geçilmez ama insanin kendisi de biraz tedbirli olmasi lazim.

lori dedi ki...

ben bloglardan ogrendim.. artik bende turkish tv yok , netten de bakmiyorum.. ama icim ezildi ya :( bi fena oldum ne biliyim Allah sabir versin geride kalanlara ve "vay gidene!"
size de cok gecmis olmus.

ferulago dedi ki...

loricim, acaba ben de mi okumasam, seyretmesem? :(

lale kunt dedi ki...

çok üzüldüm ya, çok acı...
duyduğumda aklıma canan tan'ın en son yürekler ölür kitabı geldi aklıma.
balayı tatillerinde kaza geçiren bir çift, erkek ölür kadın kalır. organlarını bağışlıyorlar ve sonrasındaki olaylar..
çok benzeşiyo, keşke benzemeseydi :(
Allah sevenlerine sabır versin, en çokta anacığına :(

Hamarat hanım dedi ki...

ben de trafikten çok korkuyorum ve tedirgin oluyorum.kesinlikle otobanda dahi 100 km/s aşmıyor. çünkü küçük çocuklarımız var...

ferulago dedi ki...

uyuz cadıcım, gerçekten de çok benziyor. o kitabı okunacaklar listeme alamıyorum, yazarı kusura bakmaz umarım

hamarat hanım, trafik çok garip brşey aslında, siz dikkatli olsanız bile karşıdaki dikkatli olmuyor, polisler yeterince kontrol etmiyor, kimse kurallara uymuyor. İçim sıkıldı :(

ferulago dedi ki...

Zeynep A., önce tedbir sonra tevekkül demişler haklısın. Emniyet kemeri takılmamasını anlamıyorum zaten. Arka koltukta bile mutlaka takılmalı aslında.