Akşam yorgun argın eve geliyorsunuz, çocuklarım kapıda beni karşılasın, sarılsın, öpsün, anneciğim hoşgeldin desin (son söylediğim henüz olmuyor elbette) hayalleri kuruyorsunuz ama karşılaştığınız muamele bu oluyor: Anne git. Oğlum ya da kızım sağolsun terliklerimi verdikten sonra anne git diyor bana. Nasıl kalp kırıcı birşey anlatamam. İlk başlarda çok üzülüyordum, anneanneye de yapmaları "en azından yalnız değilim ne güzel" diye düşünmeme yol açmıştı ama kalp ağrısını dindirmiyor tabii ki. Ama artık üzülmüyorum çünkü neden böyle dediklerini çözdüm. Benim piç kuruları sokak kapısını açabilmeye başladıktan beri zil çalıp da anne gelince (geliş saatimizi biliyorlar, ayrıca anne diiinnn diye geliyormuş, baba tıkırt diye- yani anne zili çalıyor, baba anahtarla açıyor demek) kapıyı kendileri açıp kapamak istiyorlar. Başkası açarsa "anne git" diyorlar. Bunun anlamı da şu: Anne dışarı çık kapıyı sana ben açacağım. Tek bebekle iş bitmiyor tabii, kapıyı açan mutlu mesut gülümserken açamayan hemen başlıyor: Anne git. Bir o bir bu derken akşamları 5-6 kez içeri girip dışarı çıkıyorum, sonrasında anne sıkılıp yeter diyerek içeri girip kapıyı üstten kilitliyor.
Kıssadan hisse: Bebeklerin her dediğini kelime anlamıyla değerlendirmemek gerekiyormuş :)
4 yorum:
Aklimda olsun iznimin bitmesine az kaldi kaygilarim var
çalışan anne olmak zor, şimdiden kolay gelsin size :)
Ay alesim ferulagocum ya güldürdün beni :) eh ikiz annesi olunca herşey mecburen 2 yada katları ile oluyor :)
Apartmandan birisi görse bunlar manyak der herhalde sevtapcığım ama bizi ancak biz anlarız :)
Yorum Gönder