12 Nisan 2013 Cuma

Hep aynı ve gecikmeli Pazartesi şarkısı - 45

Yine yokum bu aralar. Beni sorarsanız vereceğim cevap: "Hep Aynı".

Yine feci yoğunum. Bekleyen işler bitmediği gibi önüne geçmesi gereken angaryalar çıkıp duruyor. Angarya işlerin kötü tarafı ise virüs gibi çoğalmaları. Birini savuştururken diğeri karşıma çıkıveriyor, sürekli sayıları artıyor, artık başa çıkamıyorum. Sınavlar da başlayınca okunacak yüzlerce kağıt birikti ayrıca. Mecazi anlamda kullanmıyorum, gerçekten de yüzlerce kağıt birikti. Sorumlusu olduğum derste kayıtlı 172 kişi var, Kıbrıs'ta 100'ün biraz üzerinde, diğer 2 dersimde de 180 küsür kişi. 172x14 soru, 100 x 11 soru, bir de diğer iki dersten gelecek sorular derken ne yapacağım inanın bilmiyorum ki kağıt okumak diğer işlerin yanında en basiti.

Kilo durumu deseniz hep aynı. 1-2 gün dikkat edip sonrasında türlü bahanelerle hedefimden ayrılıp başka yönlere sapıyorum.

Geceleri 3-4 saat uykuyla vücudu döndürmeye çalışıyorum, bir  yerde isyan bayrağını çekecek ama haydi hayırlısı.

Yazacak çok şeyim var ama bloga giremiyorum. Millet ne yapmış diye de bakamıyorum Borç para aldığınız bir kişiden ödeyene kadar kaçmanız gibi, yazı yazana kadar sizleri okumaya yüzüm yok resmen.

Sonuç olarak beni sorarsanız bu aralar alacağınız cevap hep aynı :(

Gecikmeli pazartesi şarkısı olarak Youtube arama kutucuğuna "Always the same" yazdım. Karşıma çıkanlardan birini seçtim. Marc Collins'denmiş, bakalım nasıl bir şeymiş.





Hiç yorum yok: