Çocukların uykularının dün gece sapmasından sonra bugün de mi aynı şey olacak diye korkuyordum. Neyse ki 4 gibi uyansalar da mamalarını alıp anne yatakta içtikten sonra kıvrılıp uyudular. Bir ara "anne yatak" durumumuzu da yazayım aslında, elimde hazır fotoğraflar da var ne de olsa ama ne yok? Vakit :)
Saat 6:45 gibi baktım hala uyuyorlar, annem de kalktı, erken çıkayım bari dedim. Çünkü tecrübeyle sabittir, 6:55, 7:00 veya 07:05 gibi oğlum mutlaka uyanıp anne gitme diye ağlamaya başlar. Sabah beni görünce ayrılmamız güç oluyor ama yoksam, terliklerim kenarda duruyorsa "aa, anne gitmiş" diyerek fazla umursamıyorlar yokluğumu. Ben de fırsat bu fırsat diyerek fırladım. Otobüsümün gelmesine yarım saat olunca yürü be kim tutar seni dedim. Ayağımda zaten Reebok easy tone'larım vardı, böyle bir fırsat kolluyormuşum demek ki.
Yolda daha önce görmediğim bir şeyin önünden geçtim, sizin için de foto çektim.
Harika birşey değil mi? Odunpazarı Belediyesi koymuş. Keşke bir de hayvanlar için otomatik su makinelerinden koysalar, o da olur belki. Olmazsa bir dilekçe yazayım belediyeye.
Bu arada sağdaki Lilyslim ticker'ı son kez değiştirdim. Bu sefer vallahi de billahi de kesin kararlıyım. Merdiven çıkarken nefes nefese kalıp, çok yüküm olmamasına rağmen takatim kesilince ve sol dizim de sızlamaya başlayınca ne oluyor böyle dedim ve hamilelik dönemim hariç olmak üzere maksimum kiloma çıkmış olduğumu fazla da şaşırmayarak görmüş oldum. Ne şaşıracağım, herşey ortada zaten, ev hala giyemediğim bir sürü kıyafetle dolu. Ama bu sefer çok pis kararlıyım. Hayatımdan nişasta ve şekeri mümkün mertebe çıkarıp yağlarımı yakmaya karar verdim. Ah bir de su içebilsem. Eğer yapabilirsem biraz da yürüyüş yapmaya çalışacağım, olmadı evde biraz hareket yapmak için vakit bulmaya çalışmalıyım. Bu sefer olacak çünkü istiyorum. İşte işin sırrı da bu: İSTEMEK
:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder