Çankırı'da çalıştığım zamanlarda duymuştum bu lafı, çok hoşuma gitmişti. Gerçekten de öyle, kısmette ne varsa o oluyor, istediğin kadar uğraş didin. Konuya güzel girdim ama gerisi tırt haberiniz olsun :)
Her gün trene bindiğim için abonman kartım var tahmin edersiniz. Biletlerimi genelde 1-2 gün önceden alıyorum. Özellikle cuma akşamları bilet kalmıyor, o akşamın biletlerini daha erken almayı tercih ediyorum. Bir de tercihim akşam dönüş biletlerimi bastırıp sabah gidiş biletlerimi trene binmeden önce gişelerden almak. Bu sayede (ve elbette pazartesi günleri hariç - çünkü yine bilet kalmıyor) 5. veya 6. vagondan bilet bulabiliyorum, yanımın boş olma ihtimali de artıyor.
Dün yine aynısını yapacakken bir de baktım ki akşam bileti yerine sabah biletimi yazdırmışım. 2. vagonda gidiyorum. Tren biletlerini alırken otobüs şirketlerinde olduğu gibi hangi koltukta oturacağınızı numara itibariyle seçemezsiniz, sadece pencere kenarı, bayan yanı , karşılıklı koltuk gibi seçim şansınız var, sistem ilk vagondan başlayarak neresi uygunsa size orasını verir. 2. vagon sistemin ilk doldurduğu vagondur bu nedenle yanınızın boş olma ihtimali (eğer koltuk sahibi gelmezse ayrı) sıfıra yakındır. Ben de durum böyle olunca, yetiştirmem gereken bir de iş olup yan koltuğa-masaya yayılmam gerektiği için biletimi iade edip tekrar alayım dedim. Böylece 5. vagondan bilet alma şansım olacaktı (çakallık diz boyu). Biletlerimi aldım, trene doğru ilerlerken bir de baktım ki sistem bana yine aynı koltuğu uygun görmüş. Hesapta çakallık yaptım ama olmayınca olmuyor işte. Kaderde o koltukta oturmak varmış, haydi bin bakalım diyerek gülümseyerek trene bindim. Şansıma yanıma oturan olmadı, demek kısmette yayılarak gitmek varmış.
İşte tırt maceramın sonu :
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder