11 Haziran 2008 Çarşamba

NGBB

NGBB yani Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi İstanbul'da TEM Otoyolu Anadolu Otoyol Kavşağında bulunan bir bahçe. Ataşehir'le karşı karşıya. İlk olarak 2005 yılında bir kongre sırasında gitmiştim. Daha sonra birkaç kez gitme imkanım oldu. İstanbul içinde, hiç beklemediğiniz bir yerde karşınıza çıkan bir cennet. Gerek yurt içinde, gerek yurtdışında daha önce birçok botanik bahçesi görmüş olabilirsiniz ama bunun gibisini ben görmedim. Vızır vızır arabaların geçtiği otoyolda, halk arasında yonca da dediğimiz kavşakların ortalarında ağaçlar, değişik peyzajlara sahip çiçekler vs görmeye alışığız ama koskoca, bakımlı ve faal bir botanik bahçesi görmek şaşırtıcı. Çiçek açma zamanına göre değişik bitkileri birarada görebilirsiniz. Değişik habitatlarda yaşayan bitkileri (ör., tuzcul bitkiler, kaya bitkileri vs.) görüp tanıyabilir, bilimsel isimlerini öğrenebilir, tıbbi bitkiler bahçesindeki bitkilerin etiketlerinde yer alan bilgilerden yararlanabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla çeşitli ilköğretim okullarıyla değişik projeleri var. Öğrenciler bitki yetiştirebiliyor, eğitim alabiliyor. Çocuklarınız için eğlenceli olacaktır sanıyorum. Ertuğrul Ada denen diğer yonca parçasına otoyolun altındaki bir geçitten geçiliyor. Çocuklarınızın ilgisini bitkiler değil de hayvanlar çekiyorsa etrafta serbestçe dolanan kazlar ve ördekleri çok seveceklerdir. Piknik masalarında (mangal yapmamak kaydıyla) yanınızda getirdiğiniz yiyecekleri yiyerek güzel ve değişik bir gün geçirebilirsiniz. (Özellikle Ataşehir'de oturanlar bu fırsatı mutlaka değerlendirmeli).





Benim dediklerimle yetinmeyin, şu adresten bahçenin kendi sitesine de bakın:
http://www.ngbb.gen.tr/

2 yorum:

İLKAY dedi ki...

Haklısn sevgili ferlago gidildi görüldü ne kadar güzel bir yer olduğu yerinde tesbit edildi. Gürültüsü dışında harika bir bahçe tam anlamıyla çölün ortasında bir sahra gibi. Gittiğim için blogundaki fotolardan ve tarihlerinden buralara nekadar sık geldiğini farkedebildim ya işin enteresanı. Bende buraya bir not eklemek istiyorum sırf tarihe geçsin mahiyetinde. Ataşehir'e çok yakın okdar yakın ki her gelmede arkadaşlarınıza uğrayıp bir cieee yapabilirsiniz.... :)))
Ömürlerin bebeği doğdu bu arada... Bu da tarihe geçsin:)))

ferulago dedi ki...

Çok sık dediğin bu yıl içinde 2 kere (yoksa 3 müydü?). Tek başıma gelip iş güçle uğraştığım için bahçeden hiç çıkmıyordum açıkçası. Senin o gürültülü dediğin yerde minik bir misafirhane var, karayollarıda minik şantiyeler onun ya, kabin gibi, onların banyosu tuvaleti olanlardan, pek hoş. Belki gezerken görmüşsünüzdür. Bir de oranın gürültüsünü düşün :) Ben top atsan uyanmam, hatta araba sesleri deniz dalgaları gibi geliyor bana ama hocaların bazıları uyuyamadığı için kulak tıkacı takıyorlardı :) Neyse, bu cuma akşam üstü geliyoruz. Bu sefer eşimle geliyorum hatta. Açık ve nazik davetinize istinaden az once sayın eşinizle de görüştüm, pazar öğleden sonra sizdeyiz. Sadece düğünde ce-e şeklinde görüşmüştük, artık tam ve resmi bir tanışma olur bu vesileyle. Artık elmalı kurabiye mi yaparsın bize yoksa kokusu burnuma gelen ekmeklerinden mi o da sana kalmış :)