18 Kasım 2010 Perşembe

Hayatımız değişti-1

9 Kasım günü hayatımız değişti. Değişeceğini biliyordum, milat olacaktı bizim için, ama ne kadar beklesek de bu değişime şaşmamak elde değil.

8 Kasım günü yatış işlemlerimizi yaptırmıştık (arada hastaneden kaçmıştım) hatırlarsanız. Ertesi sabah serum takılacağı için en geç 7'de hastanede olmamı söylemişlerdi. İlk ameliyat benimki olacaktı, o yüzden erken gitmemiz gerekiyordu. Sabah erkenden kalktım. Heyecandan uyumadığımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz, uyudum ama bir ara yine tuvalet, acıkma derken kalkıp oturdum. Evden çıkmadan aman mutfağı toparlayayım, şunu bunu yapayım diye hamaratlığım tuttu bir de gereksizce. Sonuç olarak 7'ye 5-10 dakika kala odamdaydım. Lavman yapıldı, tansiyonum ölçüldü, bebeklerimin kalp sesleri dinlendi ve beklemeye başladık. Bekleme bir türlü bitmedi. 8.30-9 arası almaya gelirler beni diye düşünüyordum ama bir türlü olmadı. Saat 10'da hala odamda bekliyordum. Meğer 4 tane acil ameliyat girmiş araya, onların bitmesini bekliyormuşuz. Bu bekleme sırasında annem ve ablam odamın süslenme işini bitirdiler. Kocam ise yukarıya almadıkları için aşağıda dokuz doğuruyordu. Saat 10:30 gibi önlüğümü vs. getirip giyinmemi istediler. 11'e doğru telaşla 2 hemşire gelip beni ameliyathaneden acilen çağırdıklarını söyledi. Serumum vs. takıldı, bebeklerimin kalp atışını dinlemeye çalıştılar. Kızımda sorun yoktu ama oğlumunkini aceleden bulamadı hemşire. Ben hareketlerini hissettiğim için rahattım ama annem ölüp ölüp dirilmiş bu arada bebeğe birşey mi oldu diye. Hemşirenin kalp atışını yanlış yerde aradığını gördüğüm için ben rahattım. Tekerlekli sandalyeye oturup ameliyathaneye indirilmek üzere götürülürken gülücükler saçarak etrafa el sallıyordum, annemse bu esnada bir sorun mu var yoksa diye ağlıyordu.

Son hızla ameliyathaneye girdik. Hala heyecanlı değildim. Bebeklerime kavuşmayı bekliyordum sadece. Tansiyonum en fazla 110-70 olmuş, o kadar sakindim anlayacağınız. Sedyeye yatırıldım, amliyathanede yatağa geçirildim, kat kat yeşil kumaşlarla kaplandım derken anestezi uzmanı geldi ve işlemler başladı. Spinal anestezi ile oldu sezaryen ameliyatım. Epiduralden ne farkı olduğunu sordum iki ara bir derede. Anestezi uzmanı olan tatlı kız spinal ile daha etkili bir blok sağlayacaklarını söyledi. Sırtımdan ince bir iğneyle girip anestezik maddeyi verdiler. Sonra çarmıha gerilir gibi yatırılıp etkinin oluşmasını bekledik. Uyuşmaya başladım ama ayaklarımı hala oynatabiliyordum. Normal olduğunu söylediler. Zamanla iyice uyuşacakmışım. Ama o halde bile sadece dokunma tarzı hareketleri falan hissedecek, fakat ağrı hissetmeyecekmişim. Baş dönmesi, mide bulantısı olursa hemen haber vermemi istediler ayrıca. 1-2 dakika sonra doktorum geldi ve operasyon başladı. Önce kızımı aldılar. Bir an için görebildim yavrumu. Gri bir şeydi, dikkatli bakacak fırsatım olmadan çocuk doktoruna götürdüler. Sonra da oğlum geldi. İkisinin de çok sağlıklı olduğunu söyledi doktorumuz. Sonra oğlumu da çocuk doktoruna götürdüler. Kısa bir süre küvözde tutacaklarını, çok sağlıklı olduklarını söyledi çocuk doktoru. Sonra plasentaların çıkarılması, dikişlerin atılması derken 20 dakika benimle uğraştılar. Bir ara çok kötü midem bulandı. Dikişlerimi atan doktorlardan birisi burundan derin derin nefes alıp ağızdan vermemi söyledi. 1-2 nefes sonunda gerçekten de geçti bulantım, tuttum bu yöntemi. Acaba hamileyken de işe yarar mıydı? :)

Bebeklerim doğar doğmaz kollarına pembe ve mavi bilekliklerini taktılar, bilekliklerin diğer eşlerini de benim bileğime. Kızım 3.000 kg 47 cm doğdu, oğlum 2.670 kg ve 46 cm. Oysa ultrason muayenelerinde hep oğlum daha büyük çıkıyordu. Neyse, sağlıklılar ya, gerisi önemli değil.

Sonunda ameliuyatım bitti. Ameliyathaneye girişimle çıkışım 35 dakika sürdü. Bebeklerimin alınması ise 5 dakika. Yoğun bakıma servisine götürdüklerinde ayaklarım artık iyice uyuşmuştu ama bilincim tamamen yerindeydi. En az 6 saat yoğun bakımda kalmam gerektiği söylendi. Bu arada takiplerim yapıldı, ilaçlarım uygulandı. Neyse ki ne olur ne olmaz diye hazır tutulan 3 ünite kana ihtiyaç olmadı.

O 6 saat boyunca yatarken çok sıkıldım. Bu arada değişik operasyonlar nedeniyle gelen giden oldu bir sürü. Genel anesteziye girip inleyerek, ağlayarak uyananları gördüm, spinal yaptırdığım için şükrettim (gerçi genel anesteziden güzel uyanıyorum ben, geçen sene o kötü zamanlarda yaşamıştım). Yine de bilinçli olmak güzel birşey. 6 saatin sonunda durumumun iyi olduğunu gördükleri için doktorum odama çıkmama izin verdi. Ayaklarım da hafif hafif kendine gelmeye başlamıştı. Sedyeye aktarıldım ve odama çıkarıldım. Refakatçi olarak kalan annem merakla beni bekliyordu. İyi olduğumu görünce çok sevindi. Herkesin kendi yavrusu tabii, ben de bir an önce bebeklerimi görmek istiyordum artık ama bu gece yenidoğan yoğun bakımında tutacaklarını, yanıma getirmeyeceklerini söylediler. Tek bildiğim şey sağlıklı olduklarıydı, ne yapalım, bekleriz, yeter ki onlar iyi olsunlar dedik.

Saat 19'da ziyaret saati olacaktı, kocamı, ailemin diğer fertlerini görecektim. 1 saatin geçmesini beklemeye koyuldum. Ama şimdi vaktim doldu, gerisi daha sonra.

5 yorum:

Türkün Acun Sanlı dedi ki...

Maşallah hepinize! Sağ salim bebeklerinizi kucağınıza almanıza çok sevindim. Bir süredir takip ediyordum blogunuzu. Bu arada ben de 20 Ekim günü, sizin gibi spinal blok yöntemiyle doğum yaptım ve çok rahat geçti çok şükür. Aceleci kızım erken doğduğu için (32 hafta) 20 gün yoğun bakımda kaldı ama artık sıkıntılı günler sona erdi, 9 Kasımdan beri evdeyiz. Size bebeklerinizle beraber uzun sağlıklı bir hayat dilerim. Sevgiler!
www.hayalurunleri.blogspot.com

denizero dedi ki...

___oleeeeeeeeeeeeeeey....sonunda kavuştun miniklere....harika günler artık seni bekliyo... bayaa da şişko doğdular....kokla onları benim yerime....tebrikler :)__

ferulago dedi ki...

Cintoş, ne mutlu size de, tebrik ediyorum. Kızınızla birlikte bir ömür boyu mutluluk diliyorum.

denizero, sağol canım. Nihayet benim sıram da geldi. Çok mutluyum :)

nora dedi ki...

Ayyyyy ama en heyecanli yerinde bitti bu yazi !!! :D

Oh ya Mama Feru, sağlikli sihhatli doğdular ya, senin de eyfin yerinde ya, daha ne isteriz !!!

Heyecanla hikayenin devamini bekliyorum!!!

ferulago dedi ki...

noracığım, 2. bölümü de yazdım az önce :) Bu arada söylemeyi unuttum, yeni nickime bayıldım.