Diyetisyen randevumdan geliyorum. Yılbaşında "hazırladığınız herşeyden azar azar yiyebilirsiniz" iznini koparmıştım ama galiba biraz fazla şey hazırlamışım, kilo aldım diye karalar bağlayarak gittim yine. Tartıdaki kayıp sadece 200 g (artış olmasından iyidir yine de) ama daha önemlisi ve diyetisyenimin "harika" dediği şey 1.3 kg daha yağ vermiş olmam. Kas ve su kazanmışım, yağları yollamışım. Bir kez daha moralim düzeldi. Eğer diyetisyene gitmemiş, kendim diyet uyguluyor ve sadece evde tartılıyor olsaydım herhalde olmuyor diye bırakmıştım diyeti miyeti. Ama yağ kaybettiğini duymak çok mutlu ediyor ve gaza getiriyor insanı. Aynen devam.
2009 için aldığım bir karar yok demiştim ama almam gereken çok önemli bir karar var aslında. Biraz daha derli toplu olmalıyım. Evi, fakültedeki odamı, bilgisayarımı ve kafamın içindekileri derli toplu tutmalıyım. Kocam benden daha düzenli, utanmalıyım aslında. Bugünden uygulamaya başlamalı, fakülteye gidince önce masamı toparlamalıyım. Gerisi de gelir diye ummamalı, gerisinin gelmesi için de çaba göstermeli. Kendime not olsun bu, hatta taahhüt etmiş olayım bu yazı vesilesiyle, geri dönüp bu yazıya baktıkça ne durumdayım bakıp kendime çekidüzen vereyim.
Bu sabah meripoint ile ortak bir arkadaşımız doğum yaptı. En kısa sürede bebeği görmeye gitmeyi planlıyorum. Düşünülen isimler arasında benim adım da varmış ama tanıdık biri olmasın diye taş koymuş baba. Hemen sitem ettim kendisine, ben adıma kefilim. ... adındakiler zeki, güzel, iyi insanlar olur, kilo da verdim bak, şişko olmaz kızınız, bir istisna yapın dedim ama karar onların tabii ki. Bir arkadaşım da kızına benim adımı koysa dişimi kıracağım zaten. Gerçi ben de tanıdık kimsenin adını koymayı düşünmüyorum, haklılar bu konuda ama benim iki adım var, bari az kullandığımı koyun ya :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder