Bir yılbaşı daha geldi geçti. Bu yıl büyük bir değişiklik oldu benim için, 12'ye doğru sızıp kalmadım. Hatta inanmazsınız yattığımda saat neredeyse 1:30 idi. Ben de inanamadım ama oldu gerçekten. Yemek hazırla, yemek ye, televizyona bak, izleyecek birşey bulama, müzik kanallarından birinde Bedük bul, kalk biraz danset, 12'de kocayla sarıl, yeni yılı kutla, Victoria's Secret defilesini izle derken bir yılbaşı daha bitti işte.
Yine karsız ama soğuk bir yıla başladık. Soğuk demişken, alt kat komşularımız yine bir yerlere kaçtılar. Onlar olmayınca kombiyi ne kadar yaksak da yerden gelen soğuğa engel olamıyoruz. Isıtmalı zeminimiz yok ne de olsa. Özellikle pazar günü yere bastıkça sanki terliksiz, çorapsız basıyormuşum gibi üşüdüm. Biraz da psikolojik herhalde ama sonuçta şu naçizane fikri geliştirdim (Kocam tek kelimeyle "manyak" dedi, bakalım siz nasıl bulacaksınız): Kombili apartmanlarda oturanlar kışın herhangi bir yere gitmesin kardeşim. Ne o her bayram seyranda bir yerlere gidiyorlar. Üst kattakilerin veya yandakilerin gitmesi bu kadar etkilemiyor insanı ama alt kattakiler direkt etkiliyor (sıcak hava yukarı çıkıyor ne de olsa). Onun için işte fikrim: Alt katta oturanlar kışın tatile vs. gitmesin. Hatta komşular aralarında centilmenlik anlaşması imzalasın, bir yere gidecek olsalar bile kombiyi en düşük seviyede açık bırakıp gitsinler. Üst katımızdakilere sorun mesela, bir yerlere gittik mi onları bırakıp, asla. Yazın nereye isterlerse gidebilir alttakiler ama kışın ı-ıh.
Yılbaşının ardından yılın ilk ütüsünü yaptım, ilk ütü kısmını düşündüğüm ve bunu ilk bulaşık, ilk toz alma gibi çeşitlendirme eğiliminde olduğum farketttiğim için bu sefer de ben kendime manyak dedim.
Cnbc-e Star Wars serisini göstermeye başlayacakmış bu ay. Nasıl olsa dvd'lerimiz var, erken davranalım hemen seyredelim dedik ve başladık seriyi izlemeye. Dışarıda hava soğuk olunca insanın canı dışarı çıkmak istemiyor, battaniye altına girip film seyretmek pek hoş oluyor doğrusu. Sıcağın etkisiyle bir süre sonra insanın içi geçiyor, azıcık kestirelim sonra devam edelim derken ancak 5. filme gelebildik.
Neyse, George Lucas'a bir kez daha hayran kaldık. Sen ilk filmi ben 5 yaşındayken çek, ben hala zevkle izleyeyim, sonra aradan neredeyse 20 yıl geçsin diğer 3 filmi de çek. Ne zaman planladın, neden 3'ten başladın, ölümlü dünya adam gibi sırayla çekeyim diye hiç mi düşünmedin? Bravo diyorum sana. 1977'deki görsel efektleri şimdi bile seyrettiriyorsun ya, pes (gerçi ilk 3 filmden sonra 1977'ye geri dönünce aradaki fark anlaşılıyor ama olsun, hala seyrettiriyor ya kendini, daha ne olsun). Kalan 1.5 filmi de haftasonu bitiririz artık.
Bu arada yeni yılın ilk gribine yakalanmak üzereyim, hastalanmamam lazım (manyak).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder