Dün facebook'ta bir arkadaşımın profilinin yanına yazdığı yazıyı gördüm. Direkt kopyalamayayım buraya, özetle Uludağ'ın çok soğuk olduğundan bahsetmiş. Ama kaydıkları için herşeye değermiş gibi birşey işte. Çoluk çocuk, arkadaşlar, onların çocukları vs. Uludağ'a tatile gitmişler. Her zaman her yerde birlikte olan güzel ve zengin bir grup. Bir yanda soğuktan donup ölenler, bir yandan üşüyen vücutlarını karlar üzerinde sıcak şarap içerek ısıtan elitler.
Zengin falan değilim (gönlüm zengin, bu sayılır mı?) ama kötü durumda da değilim. Ortalarda bir yerdeyim işte. Ama her iki ucu da görüyorum, şaşırıyorum. Bir kesim oldukça zengin, paraya başka birşey diyor ve herkesin istediği bir yaşam sürüyor. Onlara "paranız var ama harcamayın, gezmeyin, tozmayın" da denmez ki. Varsa harcayacak sonuçta, benim de olsa ben de harcarım. Onların da aklına geliyordur herhalde diğer kesimdeki yakacak birşey bulamayanlar, donarak ölenler. Kendilerince yardım da yapıyorlardır mutlaka. Ama nereye kadar yardım yapabilirsin ki. Eğitim ve işsizlik sorunu çözülmeden, bunların üstüne de 3 çocuk yapın tavsiyesi verilirken bu durum nasıl değişecek ki? Aslında bir çocuğa bile bakamayacak durumdaki bir ailenin 2-3 çocuk yaptığını görüyoruz. Televizyonlara çıkıp "yakacak kömürümüz yok" diye boş sobalarını gösteriyorlar kocalarının işsiz olduğunu söylüyorlar. Hatta "geçen sene belediye kömür yardımı yaptı, o zaman seçim vardı tabii, bu sene yardım alamadık" diyenler de var.
Sonuç olarak herşeyin başı eğitim ve işsizlik sorunun çözülmesi. Daha çok var ama en önemlileri bence bunlar. Gerçi diyeceksiniz, "iyi bir eğitim herşeyi çözer mi, hayat şartlarını iyileştirir mi?" İyi bir eğitim aldım, iyi bir üniversite (ve bölümü) bitirdim, üstüne bir de yüksek lisans-doktora yaptım ama bazı devlet kuruluşlarındaki çaycılar benden fazla kazanıyor. Ama yine de iyi bir eğitim sonraki yaşam koşullarını iyileştirmek için en büyük şans ve araç.
Bunlar nasıl değişir, düzelir bilmiyorum ama iki kesim arasındaki uçurum gittikçe açılıyor, kesin olan bu.
5 yorum:
insallah bu uçurumlarin arasi azalir. biz o günlerin görür müyüz ondan emin degilim ama. iyi egitim belki her zaman çok para getirmez ama ilim sahibi olmak ufku aydinlatir, kapilar açar...
İyi eğitim çok para getirmeyebilir ama az parayla da 3 çocuk yapılmayacağını akıl edebilirler sanırım iyi bir eğitimle..
Ya bu tatil vs neyse de , ben tv dizilerinde ki evlere kıl oluyorum hepsi zengin hepsi devasa saçma sapan!!Tr'nin büyük çoğunluğu zengin veya ağa sanki!!
Zeynep A., bu şartlarda artık çok zor görünüyor. Ya da herkese sırayla milli piyango falan çıkacak :)
Haydins, çok para getirmediğini yakinen görüyorum, buna da şükür. Ev demeye bin şahit ister, hepsi yalılarda maşaallah. Haydi o neyse de evlere tur düzenlenmesine ne diyorsun asıl? Yoksa hala Behlül ve Bihter'in yakalandığı serayı görmedin mi :)
ben de bunun blog dünyasındaki yansımasına bakıyorum... birileri yılbaşı için yurtdışında, birileri sürekli mükellef sofralar kuruyor, birileri alışveriş manyağı olmuş.....hiç mi empati kuramıyorlar? kırkbeş gündür Ankara'da bir hak mücadelesi var, nasıl böyle görmezden gelinebiliyor anlayamıyorum. demek ki gerçekten tok açın halinden anlamıyormuş, çok acı:(( bunu o bloglardan birine yazsam şimdi iki sayfa döşenirler, kusura bakmasınlar saçmalıklarını okuyamam.
Yeşim, maalesef kendinden başkasını düşünmeyen insanlar haline dönüştük. Ebeveynlerin çocuklarını prens ve prensesler gibi yetiştirmesi, ailelerin çock erkil hale gelmesinin bunda büyük etkisi var bence. O çocuklar dünyanın kendi etraflarında döndüğüne inandırılıp bencilleşiyor, büyüyerek bencil bireyler haline geliyorlar. Neyse
Yorum Gönder