12 Mart 2010 Cuma

Ankara'daki arap saçı

Ankara'da yaşamayanları direkt ilgilendiren bir konu değil, isterseniz boşverebilirsiniz.

Ankaralılar olarak otobüs-minibüs ve halk otobüsü ücretlerinde mahkeme kararıyla indirim yapıldığını, fiyatların 6 yıl önceki hale döndüğünü öğrenince çok sevinmiştik. Özellikle öğrenci biletinin 60 kuruşa düşmesi öğrencilerimizi çok memnun etmişti. Minibüs şoförleri, halk otobüsü şoförleri kazan kaldırdı, hatta geçen pazartesi seferlere geç başlayarak tüm ulaşımı felç ettiler.

İnsanlar "bu para çok az gerçekten, karşılamaz" ve "iyi oldu gayet de karşılar" şeklinde 2 gruba ayrıldı. Ben ikinci gruptaydım. Belediye malum, Gökçek'in kar-zarar tablosu açıkladığını duymadım şimdiye kadar. Botaş'a olan borçlar ısrarla ödenmiyor. Futbol kulübüne verilen o korkunç paraların nereden karşılandığı hala belli değil. Bütün bu belirsizlikler varken zarar ettiğini neye göre iddia ediyor acaba merak ediyorum. Transferi kaldırdım dedi. Eski hali (transferli yolculuk) 1.5 TL+ 500 Kuruş=2.00 TL idi. İndirimli haliyle 900 kuruş + 900 kuruş=1.8 TL verecek, 200 kuruşu da cebimde tutacaktım ama olmadı, kararı iptal ettirdiler. Cumartesi gününden itibaren başlanacaktı hesapta ama bugün minibüsler hemen uygulamaya koymuş, kavgalar çıkmış.

Ben dediğim gibi indirimden yanaydım çünkü zarar edildiğine inanmıyorum. Minibüsleri ele alalım. Diyelim ki minibüste 14 koltuk var. Sadece bu koltuklar dolu olsa, uzun mesafede zarar eder diyelim. Yine etmez. İndi-bindisi var, kısa mesafe gidip yerini başkasına bırakan var. Kaldı ki ben ayakta yolcu almayan minibüs de görmedim şimdiye kadar. Tıklım tıkış gidiyorlar ve bu şekilde hem trafik kurallarına karşı geliyorlar hem de haksız kazanç sağlıyorlar. Haksız diyorum çünkü verdikleri vergi koltuk sayısı üzerinden hesaplanıyor. Ayakta giden yolcu net kar olarak trink cebe giriyor. Süper.

Halk otobüsleri de bundan farklı değil. Yolcular itinayla istiflenir, gerekirse durak harici durulur ve yolcu alınır, indirilir, bilet verilmemeye çalışılır.

Belediye otobüslerine gelince, bana en çok dokunan kısım da işte bu. Yaşlı saatinden bahsetmiştim daha önce. Saat 10-16 arası 65 yaş üzeri vatandaşlar bir kart çıkarttırıp gönüllerince otobüse binebiliyorlar. Bu arada biz nispeten gençlerin oturacak yer bulmamız elbette ki sözkonusu değil. Neyse bunu geçtim, yaşlı kartı çıkartmak için her yıl belli bir ücret alınıyor. Peşin alınan o paralar faizde midir, nerededir, o paralar nasıl değerlendiriliyor, benzin parası buradan karşılanmaz mı? Ayrıca Bayramlarda 4-5 gün boyunca belediye ve halk otobüsleri ücretsiz çalışıyor. Ankara'da olduğum zamanlarda bayram boyunca otobüsler o kadar dolu olurdu ki dolmuşa veya taksiye binmek zorunda kalırdım. O zamanlar zarar etmiyor muydu otobüsler? Oy kaygısı mı tüm bu h,zmetler?

Sonuç olarak indirimi iptal ettiler, herşey eski tas eski hamama döndü. Cebimizden günde en az 3 TL yol parası çıkacak. Transfer yapacaksak eğer 4 TL. Bizim fakültedeki idari personeli hatta biz asistanları düşünüyorum da (köklü bir üniversiteyiz ama nedense personel servisimiz yok), ne kadar sevinmiştik nihayet bizim lehimize bir karar çıktı diye. 3-5 günlük sevincimizi kursağımızda bıraktılar. Haydi bakalım, pamuk eller cebe :(

Hiç yorum yok: