7 Eylül 2008 Pazar

Aslanım benim

Bu resim de cuma günü Yenimahalle'deki bir apartmandan. Diyetimi yürüyüşle desteklemek için bulduğum her fırsatta yürümeye çalışıyorum. Hatta bir pedometre bile aldım, her 5 dakika da bir ne kadar yürüdüm, kaç adım attım diye manyak gibi bakıp duruyorum, heves işte. Yenimahalle'den geçen yürüyüş parkurumdaki bir apartman uzun süre önce dikkatimi çekmişti ama etrafta insanlar olduğu için rahat rahat fotoğrafını çekememiştim. Geçen cuma nihayet çekebildim. Yenimahalle'de uzun yıllar boyunca oturmuş biri olarak son halini görmek beni hala şaşırtıyor. Eskinin tek katlı, bilemedin 2 katlı, bahçeli, müstakil evleri zamana uyarak yerlerini 3-4 katlı apartmanlara bıraktı. Bu bina da eskinin tek katlı evlerinden. Çok farkedilmiyor olabilir ama evin dış cephesi tamamen mozaik kaplı. Ya evsahibi (arsa sahibi) ya da müteahhit Galatasaraylı olsa gerek. Çünkü 3. ve 4. katların arasında bir adet aslan mozaiği bulunuyor. Galatasarylı olduğum için sempati duymuş olabilirim. Ama buraya taşımamın bir nedeni daha var. Binanın geneli fazla göze batmayan renkler içeriyor, desen falan da yok, sadece o aslan mozaiği var. Pursaklar'daki evleri bilenler vardır mutlaka. Havaalanı yolundaki alt geçitlerin inşaatı devam ederken yol kapalı olduğu için yolu mecburi olarak Pursaklar'ın içinden geçiriyorlardı. Civardan geçtiyseniz mutlaka görmüşsünüzdür, nasıl bir modadır ve nereden çıkmıştır bilmiyorum ama apartmanların %90'ı çok yoğun mozaik desenlerle kaplıdır. Tek tük olsa bir derece ama çoğunluğunda olunca feci bir göz yorgunluğuna neden oluyor. O yüzden bu desen bana zarif geldi, sizlerle paylaşmak istedim.

Hiç yorum yok: