4 Şubat 2009 Çarşamba

Bana dair

Diyetisyen randevumdan çıktım, her zaman olduğu gibi Kızılay'a doğru yürümeye başladım. Saçlarım fönlü, kendimi güzel hissediyorum, dün akşam diyetisyenimin izniyle yediğim 1 porsiyon kıymalı pidenin sayesinde sadece 200 gram vermiş görünmeme rağmen mutluyum. Her hafta aynı yoldan yürüyorum ama müzik dinlemediğimi farkedip çantamda bulunan mp3 player'ı açıp kulaklıkları kulağıma takıyorum ve shuffle (karıştır) moduna ayarlıyorum. Sıradaki şarkının ne olacağını bilmeden şansa bırakıyorum, sevdiğim şarkılar çıkınca daha bir tempolu yürüyorum, o anda dinlemeyi tercih etmediklerim çıkarsa da zarif bir el hareketiyle bir sonrakine geçiyorum. Hava biraz serince ama önümü kapayıp yanaklarıma değen soğuk havanın tadını çıkarıyorum. Upuzun atkımın bir ucunu sol omzumdan arkaya doğru atıyorum, yola düşen gölgeme bakıp arkamdan sallanan atkının ucundaki püskülleri seyrediyorum, onlar salındıkça ben gülümsüyorum. TV8'in önünden geçerken birileri stüdyodan fırlasın "acaba halkımız ne dinliyor" diye bana ne dinlediğimi sorsunlar, 37 yaşına doğru hızla ilerleyen bir kadının Metallica'dan Saint Anger dinlemekte olduğunu duyunca şaşırsınlar istiyorum. Hamile kalındığında bebeğin dışarıdaki sesleri duyabildiğini biliyor ancak annenin kulaklıkla dinlediği şarkıları da duyup duyamayacağını merak ediyorum. Hamile olduğumda bebeğe sadece Mozart değil de sevdiğim şarkılardan hangilerini dinletsem acaba diye plan yapıyor, bebeğe özel bir playlist mi yapsam acaba diye düşünüyorum. Fakültede yapacağım işleri kafamda planlıyor, kocamın yaşgünü kutlamalarını tekrar gözden geçiriyor, ya beğenmezse sürprizimi diye bir an korkuyor, sonra da beğenir mutlaka diye kendimi rahatlatıyorum. Yanımdan benden oldukça kısa bir kadın geçtiğinde 1.62'lik boyuma rağmen kendimi selvi boylu bir manken gibi hissediyorum. Kocamın yarın Ankara'ya gelecek olduğunu düşününce içimden çocukların yaptığı gibi "yatcaz kalkcaz kocam gelecek" diyorum, çocuk musun sen koskoca kadın diye kendimi azarlıyor ama yüzümdeki sırıtışa engel olamıyorum. Neden bilmiyorum ama bugün kendimi çok güzel, mutlu, enerji dolu hissediyorum.

9 yorum:

serrose dedi ki...

:)))
zevkle okudum
daha daha guzel gunlerin olsun insallah

ferulago dedi ki...

serrosecuğum, hepimizin inşallah :)

lale kunt dedi ki...

ne şekersin :)

Merve dedi ki...

ne güzel yazmışşın bravo! ;)

ferulago dedi ki...

Merve, teşekkür ederim :)

İkiz Babası dedi ki...

standart bir yazı...

ferulago dedi ki...

Standart olmayan bir yazı sen yaz o zaman da blogun şenlensin.

İkiz Babası dedi ki...

standart deme sebebim sen hergün güzelsin bana değişik gelmedi anlattıkların :) ama çemkirmen de dikkatimi çekti yani.

ferulago dedi ki...

Utandım bak şimi :)