10 Ocak 2010 Pazar

Bir daha mı? Asla!

Aslında "never say never" demişler, büyük konuşmasam iyi olacak belki de ama bu sefer gönül rahatlığıyla söyleyebilirim sanıyorum:

Bir daha asla ıspanak almayacağım.

Herşey geçen hafta başladı. Buzdolabında hep ıspanak bulundururum, kah böreği, kah zeytinyağlı yemeği, kah kıymalı yemeğine bayılırız. Buzlukta donuk halde bulunması bu yüzden benim için büyük rahatlık. Pişirince hemen yerine yenisini alır zulama koyarım. Böyle de yedekli çalışırım. Yakinimizdaki marketlerde hazır ayıklanmış, yıkanmış, paketlenmiş ıspanak oluyor, pazara yetişemediğim için normalinden alamıyorum. Ama bu yüzden müsriflik veya tembellikle suçlandım (direkt yüzüme denmedi ama anladım ben). Marketlerden aldığım daha pahalıya geliyor olabilir ama bugünün sonunda kazın ayağının öyle olmadığını anladım.

Geçenlerde pazara denk geldim ve 1 liraya 1 kg ıspanak aldım. Oh ne ala, çok da ucuzmuş, tralla la diyerek eve gittim. Saplarından da babamın yaptığı ıspanak salatasından yaparım ne güzel dedim. Ancak ıspanaklar nasıl çamurluysa yıka yıka geçmiyor, sürekli kum çıkıyor. İllallah dedim. Günlerdir ıspanak yıkıyorum, suda bekletiyorum, deli oluyorum. Annem tuzlu suya atarsın, kumu çamuru dibe çöker dedi. Çöküyor ama bitmiyor ki, sürekli çöküyor. Yıkıyorum, suyunu değiştiriyorum, bir türlü bitmiyor. Bulaşık makineleri ilk çıktığında ıspanak yıkardı kadınlar, parlatıcı dolu olmasa onu da yapacaktım. Hatta parlatıcı nasıl olsa kap kacağın üstünde kalıyor, çok fazla zararı olmasa gerek diye gözüm dönüyordu ama "bu kadar dayandın, bir su daha yıka" dedim.

Sonuç olarak bir tencere yemeğim var ocakta ama ya diğer sonuçlar?

- Suda beklet, yıka derken telef olan, yumuşayıp çürüyen bir sürü yaprak oldu. O 1 kg ıspanak ne kadar azaldı bilemem.
- Feci su harcadım, elin Afrikalısı su diye inim inim inlerken ben ıspanak yiyeceğiz diye sudaki ayak izimi feci halde artırdım. Su israf ettikçe içim gitmedi değil.
- Çok fazla vakit harcadım. Ben çalışan kadınım, vakit nakit demek benim için. Herkes çalışıyor diyebilirsiniz. O zaman şunu diyeyim, benim mesaim 5'te 6'da bitmiyor, evde de çalışmak zorundayım çoğu zaman. Ben de öyleyim derseniz eğer son bir koz var elimde, bakalım buna ne diyeceksiniz: Ben evime sadece haftasonları gelebiliyorum. Kocamla ya da Farmville başında (manyak oldum iyice) geçireceğim zamanı defalarca ıspanak yıkayarak harcadım.

Sonuç olarak marketten aldığım hazır ıspanak çok daha ucuza geliyor, elalem ne derse desin, ondan alıp pişireceğim arkadaş. Bundan sonra kendi bahçemde yetiştirmedikçe normal ıspanak giremez bu eve.

Bir de yapmam gereken bir şey var, bunu da araya sıkıştırayım. Eve gelir gelmez mutlaka ellerimi yıkarım, yıkamazsam içim bir tuhaf oluyor çünkü. Domuz gribinden önce de böyleydim. Ama yapmam gereken en önemli şeyi erteliyorum, sonra da üşendiğim için yapmıyorum. Artık buna da bir dur demeliyim ve eve gelir gelmez ellerimi yıkadıktan sonra makyajımı da çıkarmalıyım. Haydi yemekten sonra, şunu seyredeyim ondan sonra, şu yazıya bakayım, şu makaleyi inceleyeyim derken uykum geliyor ve "bir seferlik bir şey olmaz" diye makyajla uyuyakalıyorum. O bir sefer oluyor 2, 3, 4, sonra gelsin siyah noktalar, gitsin sivilceler.

Sonuç olarak neymiş?
- Hazır ıspanaklara tapılacak,
- Makyaj temizlenmeden uyunmayacak.

8 yorum:

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Aslında çok doğru söylüyorsun.Saatlerce harcanan suda cabası.En iyisi temizlenmiş pakette olanını almak bu durumda.

Pelin P.A. dedi ki...

Evet canım makyajla yatma sorunsalını herkes yaşıyor demek ki. Aslında beş dakika bile sürmüyor temizlemek ama üşeniyor insan işte. Ispanak olayında ise çok fazla kumlu olanlar da var nerdeyse hiç kumu çamuru olmayanlar da. Bence bir daha yolun pazara düşerse kumsuz çamursuz olanlara da bir bak. Ucuzluğundan değil daha taze ve katkısız olmasından dolayı pazar ürünleri cazip bence. Çünkü paketlenen her şey raf ömrü uzun olsun diye koruyucu maddelere maruz kalıyor haberin olsun.

ferulago dedi ki...

içimden geldiği gibi, çok üzüldüm ama çöpe atmaya da kıyamadım. Aynen aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumu.

Pelin Pelister Akyürek, haklısın ama farkında olmadan zaten o kadar çok katkı maddesine maruz kalıyoruz ki zaten, bu da olsun bari :)

ferulago dedi ki...

Makyaj çıkarma kısmını yazmayı unuttum, ben de her temizlediğimde aynen böyle diyorum ama ertesi gece üşeniyorum yine de :(

neslihan erzincan özgür dedi ki...

kesinlikle katılıyorum.ben de yıkanmış alıyorum.hem pratik hem bence de daha ucuza geliyor.sevgilerimle...

ferulago dedi ki...

neslihan, kendimi daha iyi hissettim şimdi, yalnız değilim :)

meltem dedi ki...

asla makyajlı yatmam elimi yıkamadan duraamam amaaaa hiç ayıklanmış ıspanak almamıştım bi daha kine denerim belki
ha bi de benim aldığım ıspanaklar o kadar çamurlu çıkmadı hiç ama canım haklısın o kadar uğraşılırmı yaf:)

ha bi de ben eksir kullanıyorum tüm sebze ve meyveleri yıkamakta çok başarılı bi dip not işine yararsa:D
sevgiler

ferulago dedi ki...

meltem, şu makyaj çıkarma kısmında hala kaçamak yapıyorum, ama yapmamam lazım :( O ıspanakları elixir bile kurtaramazdı sanırım :)