18 Aralık 2008 Perşembe

Ondan bundan

9 günlük tatilden sonra 5 günlük işgününü de yedik bitirdik. Daha önce dediğim gibi, 9 günden sonra evi bırakıp geri dönmek çok zor geliyor, o yüzden bu haftasonu evime gidebilmeyi dört gözle bekliyorum.

Hayatımı düzenlemeye 2009 için çantamda taşıyabileceğim bir ajanda almakla başlamıştım. Unutkanlığıma da son vereceğini düşünüyordum bunun. Fakültedeki odamda da eskiden hep üzerine yazı yazılabilen bir takvimim olurdu, üzerine notlar alırdım, ne bileyim, laboratuarda şu çalışmayı yap, şu gün ders, bugün sınav var gibi. Geçen sene o da yoktu, benim kafa allak bullak oldu tabii. Bu sene erkenden takvimimi aldım masama yerleştirdim. Ajandamın rehber kısmına ise dün gece cep telefonumda bulunan numaraları yazdım. Uzun zamandır ilk defa yazdım, bir nevi eski günleri andım böylece. Şimdi 2009'un gelmesini ve bunları kullanmayı dört gözle bekliyorum.

Takılarımın çok yer kapladığını fark ettim. Daha önce başka bloglarda gördüğüm takı askıları beni kurtaracak gibi değil çünkü taa ne zamanlara dayanan bir sürü gümüş takı, ıvır zıvırım ve sayıları her geçen gün artan boncuklu ıvır zıvırım var. Aradığım takıları da bulamıyorum, bu da ayrı bir şey. Geçen toparlayayım dedim de, bir baktım ki orada minik bir sandık, burada cam kutu, şurada üzeri sedef kakmalı bir kutu daha, vs. derken ay fenalık bastı bana. Dün gece itibariyle kendime herşeyi toplayabileceğim bir kutu almaya karar verdim ve şansıma istediğim kutuyu bugün bulabildim. 16 x 16 cm boyutlarındaydı. Yanında 25 x 25 cm olan (içi 9 bölmeye ayrılmış) bir başka kutu daha vardı ama bana çok büyük geldi. İstediğimin içinde bölme olmaması dezavantajdı. Önce tereddüt ettim ama sonra küçük olanı alıp içine mukavvadan bölme yapmaya karar verdim. Fakülteye geldiğimde ise marangozhanenin olduğu aklıma geldi, şansımı deneyip bana kontrplak vs.den bölme keserler mi diye sormaya karar verdim. Arkadaşlar sağolsunlar beni kırmayıp hazırladılar. Renk uyumu yok ama olsun, önemli olan derli toplu olması. Ellerine sağlık. Bölmeleri çıkartıp kağıt, kumaş vs ile kaplayabilirim ama böyle de idare eder bence. Artık yüzükler bir yerde, taşlı küpeler, boncuklu küpeler, gümüş küpeler vs başka yere derken derli toplu hanım hanımcık bir insan olacağım.
Otobüste çok sık görüp komik bulduğum birşey var nedense. Siz ayakta durur bir başkası oturur durumdadır. Oturan kişi inmek için kalkarken size buyrun oturun gibi bir jest yapar veya otur kızım gibi direkt olarak kelimelerle ifade eder. Sağolsun oturan kişi, ama oturmak istersem otururum nasıl olsa, tahttan feragat ediyormuş da bana bırakıyormuş gibi davranmaya ne gerek var. Haa, ben yeni binmiş olurum, buyrun oturun diye kalkar o ayrı. Komik geliyor işte.
Şimdi kutumu yerleştireyim de hayatımı biraz daha düzene koymaya devam edeyim.

6 yorum:

İLKAY dedi ki...

2009 sana yaraycak galiba... Şimdiden hayırlı olsun yeni yılın:)))

ferulago dedi ki...

Eğer teorikle pratik uyarsa tabii :) Sizin de İlkaycığım

İkiz Babası dedi ki...

resimdeki kutu ankara için sanırım, 5 kutu da burası için alsaydın keşke, şöyle 45 odalı falan ancak toparlanır. :))

ferulago dedi ki...

Yok hayatım, o senin dediğin çoraplarım için olabilir ancak :)

Haydins dedi ki...

Ben kupelerimi ve kolyelerimi bir fotografligim vardi mandalli gibi bir sey ona astim dolabin kapagina yerlestirdi super duzenli oldu istesemde bozamaiyorum ;)
Yuzukler icinde bolmeli boncuk kutusu vardi onu kullaniyorum ama bulursam el seklinde bir sey almak hevesim var..

ferulago dedi ki...

Belki kravat askılığı gibi bir şey olabilir kolyeler için. Kocama aldığım ama onun kullanmadığı bir askı var, altında altı karınca gibi yuvarlak bir tahta, onda da dairel dizilmiş bir sürü minik kravat asma yeri. Ben ona el koyayım en iyisi