Sabahın erken bir saatinde haberlere bakayım derken gözüme Sağlık Bakanlığı'nın (sanıyorum) hazırlattığı bir bilgilendirici kısa program çarptı. Ankara Tiyatrosu'ndan ve Bizim Evin Halleri Dizisinden tanıdığım sanatçılar domuz gribinden korunma hakkında bilgiler veriyorlar. Haydi "ellerimizi sık sık yıkayalım vs." kısmı normal ama "hapşururken ağzımızı elimizle kapamayalım, eğer yanımızda mendil yoksa gömleğimizin, giysimizin kolunu kullanarak ağzımızı kapatalım" kısmında dumur oldum ve daha da ziyade utandım. Utandığım kısım bu herkesin bilmesi gereken şeylerin insanlarımıza hatırlatılmasına gerek olması.
Etrafta uluorta hapşuran, hapşururken ağzını kapatmaya gerek duymayan ya da avuçlarına hapşurup sonra da ellerine bulaşan damlacıkları ellerini birbirine ovuşturarak yediren ya da pantalonuna silen ve bunu normal karşılayan o kadar çok insan var ki ondan utandım. Sonra o ellerle çocuklarını seviyorlar, az önce ne yaptığından haberi olmayan insanlarla tokalaşıyorlar ve mikroplar yayılıp duruyor.
Lisans eğitimi sırasında Halk Sağlığı dersimiz vardı. Kitaptaki fotoğraflardan biri, birisi hapşururken veya öksürürken ağzından çıkan damlacıklara aitti. Flüge damlacıkları deniyordu bunlara ve bir fıskiye gibi etrafa yayılıyorlardı. O fotoğrafı hiç unutmadım ve etrafta ağzını kapatmadan (mendille kapatmayı kastediyorum) hapşuranları, özellikle de bunu kalabalık otobüslerde yapanlara nefret dolu gözlerle baktım. Ve şimdi de bu program. Çok doğru bir tespit yapmışlar ve işte ben bu tespitten utandım. Anne babaların çocuklarına nasıl davranmalarını öğretmemelerinden utandım. İnsanların ceplerinde, çantalarında kağıt mendil taşıma alışkanlıklarının olmamasından utandım. Ben mikroplarımı saçmamak için her daim kağıt mendil taşırken, hapşuracağımı anlayınca cebimden çıkarmaya çalışırken, mikroplarını fütursuzca bana doğru fışkırtan kişilere ve onları yetiştirenlere ve daha da önemlisi bu mikroplara maruz kaldığım için kendime acıdım.
Daha önceleri de özellikle yaz aylarındaki terlemeye karşı Olacak O Kadar ekibinin hazırladığı mini programlar vardı hatırlarsınız. O konuya hiç girmeyeyim, midem kalkıyor.
Sabahın köründe gördüğüm bu hatırlatma programını kaç kişi gördü bilmiyorum. Televizyon kanalları sağolsunlar yayınlıyorlar ama reklam gelirinin en az, izleyici sayısının çok az olduğu saatlerde. Prime time programlar arasında yayınlanmadığı için halkımızın çoğunluğu görmüyor, sonra gelsin flüge damlacıkları, gitsin mikroplar :(
2 yorum:
görmediğim için bilemeyeceğim ama malesef öyle insanlar var diğer yandan böyle programları çocuklar da izliyor olabilir en azından onlar için belki düşünülmüş olabilir
GeCe, keşke çocuklarla birlikte buyukler de izlese, faydalansa :(
Yorum Gönder