26 Kasım 2008 Çarşamba

Bekle beni İstanbul ve garip bir hikaye

Haftasonu İstanbul'a gidiyorum. Ekim ayında kongre için geldiğim güneşli sıcak İstanbul'dan sonra bu sefer de yağmurlu, soğuk bir İstanbul göreceğim galiba. Gerçi benim için İstanbul genellikle NGBB ile sınırlı, çok kısa süre kalacağım için geçen seferki gibi gezme tozma olmayacak. Olsun, bahçedeki değişiklikleri görmek bile güzel. Bu dönemde hangi bitkiler çıkmış, neler var neler yok görmek lazım. Bu nedenle internet erişimim olmayacak, yazamayacağım, yazılanları okuyamayacağım. Ama hava müsaade ederse eğer güzel fotoğraflarla geri dönmeyi planlıyorum, döndükten sonra sizlerle paylaşırım.

Kocam da bana eşlik edecek sağolsun. Trenle Eskişehir'den alacağım onu ve yolumuza devam edeceğiz. Dönüş de yine aynı şekilde. Ne zaman bu şekilde trende buluşsak aklıma kocamla trende karşılaştığımız bir olay gelir, şimdi buraya yazmasam olmaz. Kocamın askerlik yaptığı dönemdeydi. Bir cuma gün nöbet sonrasıydı sanırım, Ankara'ya gelmişti ve Eskişehir'e birlikte dönecektik. Tren Polatlı'da durduğunda bir çift ve minik kızları bindi. Adam kesin oradan görevli bir subay, saç tıraşından anladık. Karısını ve kızını Eskişehir'e yolluyormuş. Ön sıramızdaki tekli koltuğun üzerindeki rafa bavulu yerleştirdi, karısı ve kızıyla vedalaştı ve trenden indi. Kadın ve kızı tren istasyondan uzaklaşana kadar tekli koltuktaki yerlerine oturmadan babaya el salladılar. Ne dokunaklı bir sahne değil mi. Buraya kadar normal. Sonra kadın tekli koltuğa hiç oturmadan bizim önümüzdeki ikili koltuğa oturdu. Bu da normal, tren boştu, kızıyla daha rahat oturmak isteyebilir, buraya kadar da normal. Anormal olansa az sonra olacaklar. Cep telefonuyla birini aradı ve az sonra yine kulağı cep telefonuna yapışık halde biri geldi ve kadının yanına oturdu. Öpüştüler vs. Biz arkada pür dikkat olayı izliyoruz. Kocam hemen çaktı olayı, var birşey dedi ama ben inkar durumundayım nedense. Ne bileyim, ağbisi olabilir, bir akrabası olabilir, babayla arası bozuktur mesela, olamaz mı. Hikaye yazıyorum elaleme. Ama az sonra ben de itirazı bıraktım. O kadın ben olsam ve ağbimle tren yolculuğu yapıyor olsam herhalde minik kızım pencereden dışarı bakarken fırsat kollayıp adamı şapır şupur (yanaklarından) öpmezdim. Ya da ben o adam olsam yine minik kızın pencereden bakmasını fırsat bilerek kadının saçlarını koklamazdım (yoksa kadın mı kokluyordu, neyse ne fark eder). Kocamla yol boyunca ağzımız açık önümüzdeki çifti seyrettik. Be kadın, yanındaki çocuktan da mı korkmazsın, o çocuk babasına bilmemne amcayı gördük demez mi? Tanıdık biri demek ki. Eskişehir'e geldiğimizde birlikte indiler trenden ve uzaklaştılar. Biz de kadının kocasına acıdık arkalarından bakarken.

Tamam bizim üstümüze vazife değil elbette, kim ne isterse yapar bize ne ama yine de şaşırdık işte. Belki de günahlarını aldık, kimbilir bambaşka bir durum vardı ortada, belki kadının eski kocasıydı, çocuğu ziyarete getirmişti ve yeni kocasıyla veya sevgilisiyle geri dönüyordu ne bileyim.

İşte bu sefer de ben Eskişehir'de sevgilimle buluşacağım ve biz yine bu olayı hatırlayacağız.

İlkaycığım, size uğrayamacağız, nolur kızma. Aslında uğrayacaktık, hatta kocam "İlkay hamile hamile hizmet mi edecek sana saçmalama" diye kızmıştı bana da, pazar öğlene doğru evde olursanız eğer sürpriz bir ziyaret yapalım o zaman demiştik, böylece bana bezelye, nohut hazırlama fırsatın olmayacaktı. Ama dün yazdığın yazıyı okuyup 3 gün dinlenmen gerektiğini görünce sizi rahatsız etmemek için biletleri değiştirip pazar sabah erkene aldık. Bir sonraki sefere oğlunu kucaklamaya geliriz artık :)


Tren yazımı en bilinen ekspreslerden biri olan Hogwarts Express'in Lego oyuncağıyla bitiriyorum. Tren resmi ararken buldum bunu, bayıldım. Türkiye'de var mı acaba? Olsa da oynasam (yaş sınırını birazcık aşıyorum ama olsun) :)

7 yorum:

Haydins dedi ki...

Benim yerime de gez Istanbullarda :)

ferulago dedi ki...

Haydins, çok isterdim ama ben gezemeyeceğim, sadece bahçede dolaşabilirim. Ama kocama ileteceğim, o ikimizin yerine de gezsin :)

^zeynep^ dedi ki...

Istanbul'a gitmeyi sabirsizlikla bekliyoruuuum ben de. Insallah iyi vakit gecirirsiniz!

İLKAY dedi ki...

Canım benim evet yatacağım ama olmadı çay içemey gelseniz bile seviniriz. Nasılsa annem gelecek o yapar çayımızı:)

ferulago dedi ki...

Zeynep A, ediğim gibi benim için pek İStanbul'a gitmek gibi olmasa da yine de değişiklik olacak. Bahçede gezerim senin yerine de :)

İlkaycığım, c.tesi işim ne zaman biter bilmiyorum, eğer uygun bir vakitte biterse, sonrasında yemek planı vs. çıkarmazlarsa gelmeyi çok isterim ama kocam aşırı düşünceli birisidir, vaktimiz olsa bile seni rahatsız etmek istemeyecektir. :) Sen rahatına bak, ararım zaten gelme durumumuz olabilirse. Sağol canım

serrose dedi ki...

Iyi yolculuklar ve eglenceler canim

ferulago dedi ki...

Teşekkür ederim serrose :)