7 Kasım 2008 Cuma

Sims oyunu mu bu?

Bilgisayar oyunlarına bayılırım. Herhalde benden 3 yaş büyük bir ağbimin olması ve onu oyun oynarken çok seyretmiş olmam nedeniyle . Hatırlarım da yıllar önce Diablo oynardı. Diablo 1 idi galiba, ben beceremezdim ama ağbimi oynarken seyretmek çok güzel olurdu. Hatta bir gece oyunu bitirecek diye sabahlamıştık. Manyaklık işte. Sonra ben kendi kendime bitirdim, hatta Diablo II'yi de bitirdim ve şimdi de Diablo III'ün çıkışını dört gözle bekliyorum. Konuyu dağıttım yine. Sims'den bahsedecektim. Hiç oynadınız mı bilmiyorum, ben ilklerden birini oynamıştım, sonrasında expansion setlerle her ortam, her durum için bir oyun yarattılar, mesela, Sims Hot Date, Castaway vs. gibi. Oyunda bir karekteri yönetiyorsunuz, görünüşünü, kıyafetini ayarlıyorsunuz, sonra kısıtlı paranızla bir ev kuruyorsunuz. Hazıra dağ mı dayanır? Yeni eşyalar alarak hayatı biraz daha kolaylaştırmak için para kazanmak lazım. Bunun için de işe girmek zorundasınız. İşe girip çalışıp bilmem kaç saat sonra eve gelip yemek yap, çöpü çıkar, banyo yap, tuvalete gir, bulaşık yıka, temizlik yap, bahçeyle ilgilen televizyon seyret, müzik dinle, işle ilgili kitap oku, işyerinde yükselmeye çalış, normal bir hayat bir nevi. Ama insan sosyal bir yaratık ve birileriyle arkadaşlık etmezse depresyona giriyor. Bunlar da öyle. Arkadaş bulacak, onları evinizde ağırlayacak, parti verecek, etrafı toplayıp yatacak ve sabah yine işe gideceksiniz. Oyun hastalık gibi sarıyor insanı ve fark ediyorsunuz ki zaman artık size yetmiyor. İşten yorgun geliyorsunuz, tek isteğiniz yemek yiyip yatmakken misafir geliyor. Gidip yatarsanız da sosyal puanınız düşüyor, oturayım derseniz enerjiniz bitiyor, orada bir yerde yere düşüp uyumaya başlıyorsunuz, bu arada işe gidemediğiniz için de kovuluyorsunuz.

İşte kendimi bazen bir Sims karakteri gibi hissediyorum. Ben de aynı şeyleri yapıyorum-yapamıyorum. Zaman yetmiyor. Oyunu bırakma sebebim de buydu zaten, kendime ayırdığım zaman zaten kısıtlıyken hastalık halinde oyun karakterimi yıka, yedir, içir, eğlendir uğraşıyor, ona zaman yetirmeye çalışıyordum. Bu aydınlanmadan sonra oyunu bilgisayarımdan kaldırdım zaten ki artık daha da az vaktim var.

Bu sabah erken kalktım, enerjim düşük başladım güne. Bir kahve içip biraz artırabilir miyim acaba? Yoksa ben de fakülteye gider gitmez yere düşüp uyumaya mı başlarım?
:)

9 yorum:

İLKAY dedi ki...

Ha ha haaa bende oynamıştım vaktiyle daha bekarken şimdiki kocam o zamanki sevgilim alırdı bana maltepeden. sims hot date i çok merak etmeme rağmen çalıştıramamıştık. Ah o bücür karakterlerle baş etmek ne zordu, bende internetten hile bulup bol bol parayla saray gibi evler kurdum onlara. bol bol uyuttum asosyal tipler yarattım ama sonra anladım ki para herşeyin çözümü değil. Bende sildim sıkılıp oyunu off sizlemi uğraşıcam ben yahu edasıyla. Tabi o zaman çoluk yok çocuk yok milleti tuvalete bile sen götürüyorsun daraltmıştı.

ferulago dedi ki...

Ben hilesiz hurdasız oynuyordum bir de. Aslında şimdi yazınca acaba bulup oynasam mı diye aklımdan geçmedi değil ama bu fikri hemen kovdum kafamdan. Hastalık bu hastalık. Hele sen 2 çocukla hiç düşünme bile :P Öptüm İlkaycığım

^zeynep^ dedi ki...

böyle oyunlar iyi hos ama çocuklar için tehlikeli. 12 yasindaki erkek kardesim bir aralar internet üzerinden oynuyordu böyle oyunlari, sms atarak oyunda paralar kazanip ilkay'in da dedigi gibi ev, ev esyasi, kiyafetler aliyordu. "Bunlara para harcayip, okulundan geri kalirsan kafani koparirim senin" dedim. Yazik yani o küçücük bünyeye. Neyseki derslerine tekrar yogunluk verdi ve çok fazla internet oyunlari oynamiyor artik. Bir yerlerde birakmayi bilmek te güzel.

ferulago dedi ki...

Sevgili Zeynep, oyunlar eğitici olduğu sürece oynanması taraftarıyım. Mesela ben bir çok ingilizce kelime öğrendim oyunlardan ve hiçbirini de unutmuyorum. Kastettiklerim yarış arabasıyla yaya ezdikçe puan kazanılanlar, ya da onun bunun kafasını patlattığın savaş oyunları vs. değil. Dediğiniz internet üzerinden oynanan online oyunlar ise blogumda yazdığımdan daha beter bir hastalık. Allah düşmanıma vermesin. Bir arkadaşımın eşi bunların bağımlısı olmuş durumda, kız nasıl şikayetçi anlatamam. Kardeşinizin kurtulmasına çok sevindim :)

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

bilgisayar oyunu benim için bir tutku...hastalık haline dönmeye başlayınca bırakmak istedim ama olmadı..bir ara oyunlarda bölüm atlıyamayınca geceleri uyuyamaz hale geldim..hep sonra ne olacak ?sorusu kafamda..özellikle tomb raider oynarken gizem çözme şifreleri bulma konusundaki uğraşımı unutmuyorum..bir ara aldığım oyunları saymıştım 86 'yı bulmuştu..kimisini sonuna kadar bitirdim kimisi kaldı..neyse kızım doğduktan sonra vakit olmadığı için oynayamadım..şu an kendimi iyi hissediyorum..

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

buarada sims'i kardeşimle bayağa oynamıştık..bir ara anneyi havuzda sürekli yüzdürdüğüm için enerji kaybedip öldü..bende duygusal nedenlerden oyunu bırakmıştım..komik ama..

ferulago dedi ki...

İçimden geldiği gibi: Bölüm atlama-atlayamama bende de şu halde vardı, haydi şu bölümü de geçeyim sonra kapatayım derdim ve o bölüm bitince haydi bir de şu bölüme bakayım olurdu. Gece yatıp gözünü kapatınca oyun karakterleri görmek de cabası :)

dyt.kelebekdiyeti dedi ki...

zamanında bu oyunun başından 16 saat hiç kalkamadığımı hiç bişi yemeden içmeden oynadığımı bilirim. hatta geçen sevgileler günü hediyemde sims 2 idi. hala oynuyorum yani :)

ferulago dedi ki...

Allah kurtarsın o zaman diyorum. Hatta siz bana verin o oyunu da kurtulun :)