12 Ağustos 2010 Perşembe

Ramazan geldi hoş geldi

Bu sene Ramazan ayı en sıcak günlere denk geldi, oruç tutanlara kolaylıklar diliyorum. Annem bana eskiden yaz aylarına denk geldiğinde dudaklarını kurumasın diye suyla ıslattığını, iftarın kışa göre oldukça geç olduğundan, biraz sıkıntı çektiklerinden bahsederdi. İşte şimdi yine aynı döneme denk geldi. Havaların mevsim normallerinin 6-8 derece üzerinde olduğu bu günlerde yiyecek neyse de su korkunç bir ihtiyaç, Allah oruç tutanlara kolaylık ve sabır versin. Ben mazeretimden dolayı tutmuyorum, hoş bu sıcaklarda mazeretim olmasa da tutamazdım ya, o da ayrı.

Televizyonlar klasik Ramazan yayınlarına başladı. Önce tüm ailenin, hatta bu sefer mahalle arkadaşlarının bir arada iftar yaptığı cola ve bilimum reklamlar dönmeye başladı, şimdi de haberlerdeki klasiklere geçildi. Her yıl her kanal Oruç Baba Türbesinden yayın yapar ve nedense her yıl o kadar kalabalık bir insan grubunun toplanmasına şaşırırlar. Her yıl hem haberlerde hem de her türlü programda güllaç tarifleri verilir, hatta yapılışı naklen gösterilir. Dün de aynen böyle oldu, Sahrap Soysal nar olmadığı için kayısılı güllaç yaparak sezonu açtı. Sırada nerde o eski Ramazanlar sohbetleri var, herhalde yakında onları da görürüz.

Güllaç deyince, diyet yaparken diyetisyenim bir kez yememe izin veriyordu, ben de farklı yerlerde yapılan güllaçları değerlendirip kendimce en güzelini alıyor ve her seferinde de hayal kırıklığına uğruyordum. Bu sefer doktorum tatlıyı yasakladı ama herhalde bir güllaç yiyecek kadar şeker hakkım vardır. Bu defa nerede almalıyım ki tadı damağımda kalsın, gelecek seneye kadar o tadı hatırlayayım bilemiyorum. Şimdi farkettim de bu güllaç hikayesi de benim klasik Ramazan yayınım olmuş. Televizyonlara fazla kızmamalı yani :)

4 yorum:

GeCe dedi ki...

ben bolulu hasan usta giyorum güllaç için genelde içinde gül suyu olur ya onu sevmeyenler için gülsuyu olmayan seçeneği mevcut

bu arada tfd ye katılıp katılmamak arasında kararsızım buralarda olup olmayacağım belli değil henüz. eşim slovakyada ya belki oraya gidebilirim sen gelebilecek misin

ferulago dedi ki...

GeCe, BHU'yu aklıma yazdım, çok sağol :) Uzun yola çıkamıyorum artık, herhalde iyice de ağırlaşmış olurum o zaman, o yüzden eşim gidecek sadece.

Sndrfknella dedi ki...

Kendin evde yap bence. Tam damak tadına göre şekerini ayarlarsın ;) Yani çok zor ve oyalayıcı olmuyor, hem de sevdiğin ve nasıl yapıldığını bildiğin bir tatlıyı hak ederek ve içine sinerek yemiş olursun :))))

Aslında Istanbul'da olsaydın Manolya pastanesinin cevizlisini tavsiye ederdim bu arada. Başka bir mevsim olsa yollardım, ama bu sıcaklarda sana gelinceye kadar lor tatlısı kıvamına ulaşır sanırım :(

Sevgiler :)))

ferulago dedi ki...

Sndrfknella, yemiş kadar oldum çok sağol :)