15 Eylül 2009 Salı

Bir yıldız daha kaydı

Bu sabah erkenden Patrick Swayze'nin öldüğünü öğrendim. Pankreas kanseriyle savaştığını biliyordum. Geçen aylarda ne kadar zayıfladığını gösteren fotoğrafları yayınlanmıştı. Dirty Dancing'de yakışıklılığına bayıldığımız, Ghost'ta romantizmine hayran olduğumuz Patrick kötü durumdaydı. 57 yaş artık ölmek için çok erken bir yaş. 20'li yaşlarımda bana çok yaşlı gibi gelirdi oysa, insanın algıları zamanla değişiyor ama sadece bu değil. Günümüzde tıp alanındaki gelişmelerle insan ömrü hergün biraz daha uzuyor, bu nedenle 57 erken bir yaş bana göre.

Patrick'e gelirsek. Başka bir yazımda (Jennifer Grey'den bahsetmiştim) onun da adı geçmişti. İkinci baskı olacak ama tekrar yazmak istiyorum.

Ben Patrick Swayze'yi ilk Kuzey ve Güney dizisinde görmüştüm. Dizinin sadece Amerikan iç savaşını anlattığını hatırlıyorum, neler oldu, nasıl bitti aklımda kalmamış açıkçası (yaşlıyım ama o kadar da değil demeye çalışıyorum). Sonra değişik filmlerini izledim, Dirty Dancing ise lise yıllarıma denk gelmesi itibariyle daha bir ilgimi çekti. Akün sineması'nda (Şu anda Devlet Tiyatroları'nın bir sahnesi biliyorsunuz) oynarken hemen her haftasonu önünden geçerdim. Film yaklaşık 2.5 ay vizyonda kalmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Şimdilerde en sabırsızlıkla beklenen yabancı film bile ancak 3-4 hafta vizyonda kalabiliyor. O zamanlar bu kadar fazla film gelmiyordu tabii, salon sayısı azdı, Türk sineması da atakta değildi. 2-3 hafta üst üste sinemaya gittiğimizde gidecek film bulamamaya başlardık, DVD falan da neydi, hey gidi günler. İşte o zamanlarda o afişi görmeyi o kadar kanıksamıştım ki indirdiklerinde çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Sanki o film ilelebet vizyonda kalacak, hep o sinemada oynayacak gibi gelirdi. Soundtrack albümümün kaset formatına sahip olduğumu da ifade edeyim bu arada, hala da beğenerek dinlerim. She's like the wind şarkısını da seslendirmişti. Mükemmel bir ses değildi belki ama o filmle birlikte gayet güzel gitmişti.

Sonra Ghost geldi ama her zaman için Dirty Dancing'deki yakışıklı, biraz asi ama delikanlı dans hocasını Ghost'taki romantiğe tercih ettim.

En son bildiğim bir dizi çekmekte olduğuydu. Hastaydı, çok zayıflamıştı ama yine de ekranlardan kopmamıştı. İnternette tarama yaparsanız son hallerini gösteren fotolar da görebilirsiniz. Ben o resimleri buraya eklemek, onu o şekilde hatırlamak istemiyorum. Onu hep böyle sağlıklı ve mutlu bir şekilde, karısının elini tutmuş gülümserken hatırlayalım bence. Ben de bu akşam Dirty Dancing'in DVD'sini izleyeyim. Rest in peace Patrick.

6 yorum:

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Şimdi senden duyuyorum üzüldüm...
:(

pommeler dedi ki...

ben kucucuktüm ya dirty dancing seyrettiğimde ne çok etkilenmiştik okulda butun kızlar dans etmeye heves etmiştik
kaç kere izledim hatırlamıyorum bile
çok üzüldüm

ferulago dedi ki...

Dediğim gibi erken bir yaş.

nora dedi ki...

Off ferulagocum şimdi senden öğrendim ben de :( Ben mi çok geç kaldım yoksa hakettiği ilgiyi görmedi mi bu yıldızın kayışı anlamadım...

Çok üzüldüm.. çok haklısın, bence de erken bir yaş..

Daha geçen yıl "kızlar gecesi" toplantılarımızdan birinde dirty dancing'i izleyip (kimbilir kaçıncı kez) kendisine bir kez daha tapmıştık...

Hayranı olarak büyüdüğüm isimler bir bir gidiyor... üzülüyor insan...:(

Adsız dedi ki...

hastaydı biliyordum ama şimdi senden duydum :(

ferulago dedi ki...

nalan, kötü haber veren olmak istemezdim